5 bin yıllık gizem Silindirik mühür ne anlatıyor

22.10.2024
A+
A-

Amida Höyük’te Tarih Öncesi Medeniyetlerin İzleri, antik yerleşimlerin izlerini keşfetmek ve bölgenin tarihine ışık tutmak için yapılan kazıların sonuçlarını inceliyor. Geçmişin derinliklerine yolculuk yapın.

Amida Höyük'te Tarih Öncesi Keşifler

Amida Höyük, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerleşim alanıdır. Hurri-Mitanniler, Bit-Zamanı Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı gibi pek çok kültür burada izlerini bırakmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Dicle Üniversitesi (DÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Yıldız liderliğinde 2018 yılında başlatılan kazı çalışmaları devam etmektedir.

Bu kazılar, yaklaşık 1800 yıllık su kanalları ve kalorifer sistemleri, 1700 yıllık mezar odaları, 1. Dünya Savaşı’na ait 782 el bombası ve 800 yıllık mermer parçaları gibi birçok önemli kalıntının gün yüzüne çıkmasını sağlamıştır. Bu yıl kazı çalışmaları, Artuklu Sarayı’nın kabul salonunun güneyindeki odada ve Saraykapı ile kral yolu arasındaki alanda yoğunlaşmıştır. Yapılan araştırmalarda, yangın izleri, seramik parçaları ve taş malzemelerden elde edilen bulgulara dayanarak, bu höyükte 10 bin yıl öncesine kadar uzanan bir yerleşim tarihi olduğu tespit edilmiştir.

“Güçlü Bir Ticaret Ağına İşaret Ediyor”

Uzman ekip tarafından gerçekleştirilen kazılarda, son olarak dikkat çekici bir silindirik mühür bulunmuştur. Kazı başkanı Prof. Dr. Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, bu yılki kazıların Amida Höyük’te 10 bin yıl boyunca kesintisiz bir yaşamın sürdüğünü ortaya koyduğunu belirtmiştir. Yıldız, yeryüzünde kesintisiz yaşamın en erken tarihlerde sürdüğü yerin Filistin’in Eriha kenti olduğunu vurgulayarak, “Eriha kentinden sonra kesintisiz yaşamın netleştiği ikinci alan olarak Amida Höyük önemli bir konuma sahip.” dedi.

Amida Höyük’ten çıkarılan mühür, Geç Uruk dönemine, yani milattan önce 3400 ile 3100 yılları arasına tarihlendirilmektedir. Daha önce benzer bir mührün Bismil ilçesindeki Müslümantepe Höyüğü’nde bulunduğunu hatırlatan Yıldız, orada bulunan mührün tam olarak gün yüzüne çıkarıldığını, Amida Höyük’teki mührün ise kırık olduğunu ifade etmiştir.

Yıldız, buldukları mührün üzerindeki geometrik süslemelerin baklava dilimi şeklinde olduğunu belirterek, “Bu mühür, yapıldığı döneme ilişkin özellikleri ve üzerindeki süslemelerle eşsiz bir örnektir. Genellikle belgelerin, çuvalların ve çömleklerin ağzını kapatmak için kullanılan bu tür mühürler, bölgedeki güçlü bir ticaret ağının varlığını da göstermektedir.” şeklinde açıklamada bulunmuştur. Amida Höyük kazısında bulunan ilk silindirik mühür olma özelliğine sahip olan bu buluntu, aynı zamanda ikinci mühür keşfi olma özelliği taşımaktadır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.