Allianz Trade’in Küresel İflas Raporu, Türkiye ve dünya ekonomisi üzerindeki etkilerini derinlemesine inceliyor. İflasların artışının ekonomik dinamiklere yansımaları ve çözüm önerileri hakkında detaylı bilgiler sunuyor.
Allianz Trade’in yayımladığı yeni Küresel İflas Raporu, dünya ekonomisinde beklenenden çok daha hızlı bir iflas dalgasının yaşanacağına işaret ediyor. Rapora göre, küresel çapta ticari iflaslarda bu yıl %11 gibi keskin bir artış bekleniyor. Bu durum, birçok ülke için önemli ekonomik sorunlara yol açabilir.
Raporda Türkiye’ye de özel bir parantez açıldı. Ülkemizdeki şirketlerin yüksek finansman maliyetleri ve ekonomik yavaşlama nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya olduğu vurgulandı. Uzmanlar, Türkiye’de iflas oranının bu yıl %20’ye kadar yükselebileceğini belirtiyor. Bu durum, hem iş dünyası hem de çalışanlar için ciddi sonuçlar doğurabilir.
Peki, dünya genelinde iflasların bu kadar hızlı artmasının sebepleri neler? Allianz Trade CEO’su Aylin Somersan Coqui, bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Pandemi döneminde ve enerji krizi sırasında şirketleri iflaslardan koruyan desteklerin kaldırılmasıyla birlikte, ‘birikmiş’ iflaslar gündeme gelmeye başladı. Ayrıca, küresel talepteki durgunluk, jeopolitik belirsizlikler ve dengesiz finansman koşulları da bu durumu daha da tetikliyor.”
Sektör bazında yapılan analizler, inşaat, perakende ve hizmet sektörlerinin iflas riski en yüksek olanlar arasında yer aldığını gösteriyor. Bu sektörlerdeki şirketler, hem sayıca hem de ölçek olarak iflasların en büyük darbesini alacak gibi görünüyor.
Rapora göre, iflaslardaki artışın 2025 yılında da devam etmesi bekleniyor. Ancak 2026 yılından itibaren belirli bir istikrarın sağlanması öngörülüyor. Ekonomik dalgalanmalar ve belirsizlikler devam etse de, gelecekte daha olumlu bir tablo ile karşılaşma umudu da mevcut.
