Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) değerlendirme raporlarında, enerji tüketimi açısından sosyal sınıflar arasındaki büyük eşitsizliklerin yanı sıra, birinci dünya ülkeleriyle en yoksullar arasındaki eşitsizlikler de vurgulanıyor.
IPCC’nin son analizinde, diğer pek çok hususun yanı sıra, enerji tüketiminde çarpıcı eşitsizlikler ortaya konuyor. Bu hem hane halkı tüketimini hem de örneğin ulaşımı kapsıyor ve sınıflar arasında büyük bir uçurum tablosu ortaya çıkıyor.
DÜNYANIN EN FAKİR YARISININ TOPLAMINDAN DAHA FAZLA ENERJİ TÜKETİYOR…
Yılda en az 275 gigajoule (GJ). Bu, ABD’deki en zengin insanların imzaladığı enerji tüketimi. ABD ekonomisi, gezegenimizin en çok enerji israf eden ekonomisidir. Ardından yılda 175 GJ’ü aşan en zengin Meksika ve yılda 175 GJ’de kalan Güney Afrika ve Norveç geliyor. Dördüncü sıra ise Bangladeş’in en üst sınıfına ait olup, yıllık 175 GJ’e çok yakındır. Beşinci sırada ise 150 GJ’i aşan en büyük banka hesaplarına sahip olan Almanya veya Hindistanlılar yer alıyor.
Amerikalılar, orta sınıfın bile sıklıkla 50 GJ’ye yakın tükettiği daha fakir ülkelerden ışık yılları önde olsa da, Avrupa’daki Norveç de bu segmentte öne çıkıyor. İklim değişikliği uzmanları yıllardır, birinci dünya ülkelerinin (Avrupa ve Kuzey Amerika) genel olarak enerji israfını azaltması gerektiği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Aynı rapor, bazen on dakikalık yolculuklar için uçak kullanan milyarderlerin başrolde olduğu yıkıcı bir gerçeği de ortaya koyuyor. Dünyanın en zengin yüzde 5’lik kesimi, dünyanın en fakir yarısının toplamından daha fazla enerji tüketiyor.
