Dünyanın en büyük ekonomileri belli oldu
Uluslararası Para Fonu (IMF), 196 ülkenin ekonomik performansını değerlendirdiği Dünya Ekonomik Görünümü (World Economic Outlook) raporunda güncellemeler yaptı. Son verilere göre, Türkiye’nin 2024 yılı itibarıyla bir basamak yükselerek 17’nci en büyük ekonomi olacağı öngörülüyor. Bu rapor, Türkiye’nin 2023 yılı itibarıyla cari fiyatlarla 1 trilyon 130 milyar dolar gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) ile 18’inci büyük ekonomi olduğunu ortaya koyuyor. 2024 yılı için Türkiye’nin GSYH’sinin 1 trilyon 344,3 milyar dolar olması bekleniyor.
Orta Vadeli Program Hedefleri ile Karşılaştırma
IMF’nin projeksiyonlarına göre Türkiye, 2025 yılında 1 trilyon 455,4 milyar, 2026’da 1 trilyon 477,3 milyar, 2027’de 1 trilyon 565,5 milyar, 2028’de 1 trilyon 660,5 milyar ve 2029’da 1 trilyon 764,2 milyar dolarlık milli gelirle 17’nci büyük ekonomi olma konumunu sürdürecek. Ancak bu projeksiyonlar, Türkiye’nin ekonomi yönetimi tarafından açıklanan 2025-2027 dönemine ait Orta Vadeli Program (OVP) hedefleriyle karşılaştırıldığında farklı bir tablo ortaya çıkıyor. IMF’nin 2024 yılı için beklediği GSYH büyüklüğü OVP tahminlerine göre daha yüksek; ancak 2025, 2026 ve 2027 yılları için öngörülen büyüklükler OVP hedeflerinin altında kalıyor.
- 2024 için OVP tahmini: 1 trilyon 331 milyar dolar
- 2025 için OVP tahmini: 1 trilyon 465 milyar dolar
- 2026 için OVP tahmini: 1 trilyon 642 milyar dolar
- 2027 için OVP tahmini: 1 trilyon 774 milyar dolar
IMF projeksiyonlarına göre Türkiye, 1.7 trilyon doların üzerindeki milli gelir büyüklüğüne ancak 2029 yılında ulaşabilecek.
Dünyanın En Büyük Ekonomileri
IMF’ye göre, 2024 yılında ABD, cari fiyatlarla 29 trilyon 167,8 milyar dolarlık GSYH ile en büyük ekonomi olmaya devam edecek. ABD’yi Çin (18 trilyon 273,4 milyar dolar), Almanya (4 trilyon 710 milyar dolar), Japonya (4 trilyon 70,1 milyar dolar) ve Hindistan (3 trilyon 889,1 milyar dolar) izleyecek. İlk sekiz sıradaki ülkeler değişmezken, 2023 yılında dokuzuncu olan Brezilya ile onuncu olan Kanada, 2024 yılında yer değiştirecek. 2029 yılı itibarıyla ABD ve Çin, ilk iki sırayı paylaşırken, Hindistan 2026 yılında üçüncü sıraya yükselecek.
GSYH’de Türkiye’nin SAGP’ye Göre Sıralaması
IMF verilerine göre, Türkiye’nin satın alma gücü paritesi (SAGP) ile hesaplanan GSYH’si 2024’te önceki yıla göre %5,5 artarak 3 trilyon 456,8 milyar dolara ulaşacak. Türkiye, bu bazdaki sıralamada 12’nci olarak yerini koruyacak. 2027 yılında 3 trilyon 801,1 milyar dolar ile 11’inciliğe yükselebileceği öngörülüyor.
- 2024 Türkiye GSYH (SAGP): 3 trilyon 456,8 milyar dolar
- 2027 Türkiye GSYH (SAGP): 3 trilyon 801,1 milyar dolar
IMF’ye göre SAGP bazında milli gelirde ilk on ülkenin sıralaması 2024’te değişmeyecek. Çin, 37 trilyon 72,1 milyar dolarla birinci sıradaki yerini koruyacak. ABD, 29 trilyon 167,8 milyar dolarla ikinci, Hindistan ise 16 trilyon 20 milyar dolarla üçüncü sırada yer alacak.
Kişi Başına Milli Gelir ve Türkiye’nin Durumu
IMF’nin 2023 yılı itibarıyla 13.236 dolar olarak belirlediği kişi başına milli gelir ile Türkiye, dünyada 72’nci sırada yer alıyor. 2024’te Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin 15.666 dolara yükseleceği öngörülüyor. Ancak bu değer, OVP’de 15.551 dolar olarak belirlenen tahminden daha yüksek. İzleyen üç yıla ilişkin IMF projeksiyonları ise OVP hedeflerinin altında kalıyor.
- 2024 Kişi Başına Milli Gelir (IMF): 15.666 dolar
- 2025 Kişi Başına Milli Gelir (OVP): 17.028 dolar
- 2026 Kişi Başına Milli Gelir (OVP): 18.990 dolar
- 2027 Kişi Başına Milli Gelir (OVP): 20.420 dolar
Dünya Bankası, kişi başına milli gelire göre ülkeleri sınıflandırırken her yıl eşik değerlerini güncellemektedir. Türkiye, 2023 için açıklanan 13.110 dolarlık kişi başına milli gelir ile üst-orta gelir grubunda yer alıyor. Ancak, yüksek gelirli ülkeler kategorisine ulaşabilmek için 762 dolarlık bir fark bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin ekonomik büyüme projeksiyonları, uluslararası kuruluşların verileri ile birlikte değerlendirildiğinde, büyük bir potansiyele sahip olduğu gösteriyor. Ancak bu hedeflere ulaşmak için sürdürülebilir politikaların ve stratejilerin hayata geçirilmesi kritik önem taşımaktadır.