Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikalarının derinlemesine analizi ve Türkiye’deki enflasyon sorunlarının nedenleri ile etkileri. Bu içerikte, ekonomik stratejilerin güncel durumu ve gelecekteki olası gelişmeler ele alınıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben ekonomistim” ifadesini sıkça dile getirdikçe, Türkiye’de fiyat artışları hızlandı, hayat pahalılığı derinleşti ve milyonlarca insan yoksulluk sınırının altına düştü. Erdoğan, son günlerde yaptığı bir açıklamada, “Faizle birlikte enflasyon da düşecek. Bir ekonomist olarak aldığım, öğrendiğim bilgi bu” diyerek ‘nas’ ekonomisi anlayışını tekrar gündeme taşıdı.
Bu açıklama, Cumhurbaşkanı’nın son yıllarda ekonomiye dair ortaya koyduğu ‘nas’ mesajlarını yeniden hatırlattı. Kasım 2021’de, faiz indirimlerine devam eden Merkez Bankası’na destek vererek, “Faiz sebep, enflasyon neticedir. Nas ortada olduğuna göre, sana, bana ne oluyor?” şeklinde konuşmuştu.
NETİCE ORTADA
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Ocak 2022’de aylık enflasyon yüzde 11.10 ile rekor seviyelere yaklaşmışken, Erdoğan bu durumu “Biliyorsunuz benim bir iddiam var; ‘faiz sebep, enflasyon neticedir’. Nitekim de neticesi kendini gösteriyor” diyerek ifade etmişti. 2023 Mayıs ayında ise ABD medyasına, “Faiz ile enflasyon doğru orantılıdır. Faizi ne kadar düşürürseniz, enflasyon da o kadar düşer” diyerek kendi ekonomik tezini bir kez daha vurguladı.
O tarihlerde 19 lira olan motorin ve 20 TL olan benzinin litresi, bugün akaryakıt istasyonlarında 42 liradan satışa sunuluyor. Haziran 2023’te Erdoğan’ın “Ben hesap uzmanı değilim, ekonomistim” demesinin ardından, dolar kuru 20 TL’den 34 liraya kadar yükseldi.
Ekonomi nereden nereye geldi?
Haziran 2024’te, uzun bir aradan sonra ilk kez faiz artışı yapan Erdoğan, yine de kendi tezinden vazgeçmediğini dile getirmişti. Son günlerde benzer bir tonda konuşan Erdoğan’ın açıklamaları, ekonomideki belirsizlikleri daha da artırdı. Faiz indirimlerinin başladığı Eylül 2021’den bu yana açlık ve yoksulluk sınırları 6 kat artış gösterdi. Eylül 2021’de 3 bin 49 TL olan açlık sınırı, 20 bin 432 TL’ye; 9 bin 931 TL olan yoksulluk sınırı ise 66 bin 553 TL’ye ulaştı.
