Dünya genelinde sağlık sorunlarının büyük bir kısmı, akraba evlilikleri sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Bu tür evlilikler, genetik hastalıkların yaygınlaşmasına neden olarak toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir.
Türkiye, akraba evlilikleri konusunda dikkat çeken bir ülke olarak öne çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve yerel sağlık kuruluşları, bu durumun tehlikelerine sık sık vurgu yapmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 yılında ülke genelindeki evliliklerin yüzde 3.9’u akraba evlilikleriyle gerçekleşmiştir. Bu oran, toplumsal bir sağlık sorunu haline gelmekte ve aile yapısını tehdit etmektedir.
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, akraba evliliklerini kısıtlayan yasalar bulunmaktadır. Özellikle son günlerde, İngiltere’de bu konu kamuoyunda geniş yankı bulmuştur. Başbakan Keir Starmer, hükümet yetkilileriyle birlikte bu konuyu ele alan bir yasa taslağı üzerinde çalışmaktadır. Haftalık The Spectator dergisinde yer alan bir makaleye göre, akraba evlilikleri sadece sağlık sorunlarına sebep olmakla kalmayıp, aynı zamanda suç örgütleri ile de bağlantılı hale gelmektedir.
Son yıllarda Avrupa’ya artan mülteci akını, özellikle Orta Doğu’daki akraba evlilikleri alışkanlığının Batı’ya sıçramasına yol açmıştır. Örneğin, İsveç’te gerçekleştirilen bir araştırma, son beş yıl içinde akraba evliliklerinin yüzde 100’ün üzerinde arttığını göstermektedir. Bu durum, toplumda hoş karşılanmamaktadır ve çeşitli kanuni düzenlemelerin hazırlanmakta olduğu bilinmektedir.
Harvard Üniversitesi’nde evrimsel biyoloji profesörü olan Joseph Henrich, kuzen evliliklerinin yalnızca aile yapısını değil, aynı zamanda toplumları da dönüştürdüğünü ifade etmektedir. Avrupa’da bu tür evliliklerin azalmasının, liberal eğilimleri artırdığını belirten Henrich, bu durumun yasalarla desteklenmesi gerektiğini savunmaktadır. Akraba evliliklerinin önlenmesi, toplumsal sağlık ve huzur için kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir.
