Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı, Türkiye’deki gençlerin eğitimini desteklemeyi, kültürel değerleri yaşatmayı ve toplumsal sorumluluk projeleri geliştirmeyi amaçlayan bir vakıftır. Bu vakfa Bursa’dan bir isim Hukuk Müşaviri olarak atandı! BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı o anları; ” Canım evladım ,Şehit Liderim Muhsin Başkan’ın “bebeklik arkadaşım dediği” ,doğumundan itibaren tam bir Alperen olan oğlum Ömer Faruk Alfatlı’nın, Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı’nın Hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevi hayırlı olsun. Yüce Rabbim Haktan ve Adaletten ayırmasın yar ve yardımcısı olsun İnşallah. Var olsun Alperenler…” ifadeleriyle duyurdu.
Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı Genel Başkanı Alican Kocaman’da atamayla ilgili olarak; “Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı’nın ,hukuk alanındaki çalışmalarını daha da güçlendirmek amacıyla önemli bir atama gerçekleştirdi. Avukat Ömer Faruk Alfatlı, , Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı , Hukuki İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atanmıştır.” dedi.
Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı Ocak Genel Başkanı Sayın Alican Kocaman “Sayın Alfatlı, hukuk alanındaki bilgi birikimi ve tecrübesiyle, vakfımızın hukuki süreçlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır. Hukukun üstünlüğü ilkesini esas alarak, vakfımızın misyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdürecektir. Kendisine yeni görevinde başarılar diler, Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı’na ve camiamıza hayırlı olmasını temenni ederiz.” dedi.
Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı Hukuki İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ömer Faruk Alfatlı; “Bu vakfın hukuk işleri bölümü, hem dernek ve vakıf içi hem de toplumsal anlamda hukuki süreçlerin düzgün işlemesi ve hakların korunması adına çeşitli faaliyetler yürütür.
1. Hukuki Danışmanlık ve Rehberlik
– Üyeler için hukuki destek: Vakıf, üyelerine ve gönüllülerine hukuki konularda danışmanlık hizmeti sunar. Bu danışmanlık, iş hukuku, aile hukuku, ceza hukuku gibi geniş bir yelpazeyi kapsayabilir. Gençlerin, eğitim süreçlerinde karşılaşabilecekleri hukuki sorunlar konusunda bilgilendirme yapılır.
– Eğitim ve seminerler: Hukuk işleri birimi, zaman zaman üyelerine yönelik eğitim seminerleri düzenler. Bu seminerlerde, hukuki haklar, toplumsal sorumluluklar ve adaletli bir toplum konularında bilgilendirme yapılır.
2. Dernek ve Vakıf İçi Hukuki İşlemler
– Sözleşmeler ve protokoller: Alperen Ocakları, çeşitli kurumlarla işbirliği yapabilir. Bu işbirlikleri çerçevesinde sözleşmeler, protokoller ya da anlaşmalar hazırlanır ve hukuki geçerliliği sağlanır. Hukuk birimi, bu anlaşmaların doğru ve geçerli olmasını sağlamak için devreye girer.
– Tüzük ve yönetmelikler: Dernek ve vakıfların yasal dayanakları olan tüzük ve yönetmelikler zaman zaman güncellenebilir. Hukuk işleri birimi, bu düzenlemelerin yasal çerçevede ve düzgün şekilde yapılmasını sağlar.
3. Toplumsal ve Hukuki Projeler
– Hukuki bilinçlendirme projeleri: Vakıf, gençlerin hukuki bilinçlerini artırmak için projeler düzenleyebilir. Bu projeler, gençlerin hukuki haklar, adalet sistemi, toplumda adil davranışlar gibi konularda bilinçlenmelerini amaçlar.
– Sosyal sorumluluk ve gönüllülük projeleri: Alperen Ocakları, toplumsal dayanışmayı güçlendiren projelerle de ilgilenir. Bu projelerde, gönüllülerin yasal haklarının korunması ve toplumda hak ihlallerine karşı duyarlılık oluşturulması için hukuki destek sağlanır.
4. İtirazlar, Dava ve Hukuki Müdahaleler
– Dava süreçleri: Alperen Ocakları, toplumsal olaylar ve üyeleri ile ilgili hukuki sorunlarla karşılaştığında, gerektiğinde dava açabilir. Vakfın hukuk birimi, bu süreçlerin düzgün işlemesi ve gerekli hukuki işlemlerin yapılması için çalışır.
– İtiraz ve şikayet işlemleri: Eğer vakıf, herhangi bir hukuki sorunla karşılaşıyorsa, ilgili mercilere *itiraz*da bulunabilir veya *şikayet*lerde bulunabilir. Hukuk işleri birimi, bu tür başvuruları hazırlayarak ilgili yasal mercilere iletebilir.
5. Toplumdaki Hukuki Sorunlar İçin Destek
– Toplumda adaletin sağlanması: Alperen Ocakları, toplumun adaletli ve düzenli bir şekilde işleyebilmesi için çeşitli projelerle toplumsal sorumluluk üstlenir. Vakıf, sosyal adalet ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayalı projelerle, toplumdaki hukuki sorunları çözmeye katkıda bulunur.
– Hukuki eğitimi teşvik etme: Gençlerin, hukuki süreçlere dair bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla çeşitli programlar düzenler. Hukuk işleri birimi, toplumsal bilincin artırılmasında önemli bir rol oynar.
6. İletişim ve İlgili Kurumlarla İlişkiler
– Devlet ve yerel yönetimlerle ilişkiler: Hukuk işleri birimi, Alperen Ocakları’nın toplumsal projeleriyle ilgili olarak devlet kurumları, yerel yönetimler ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapar. Bu ilişkilerdeki hukuki sürecin düzgün işlemesi sağlanır.
– İç düzenlemeler ve yönetimsel destek: Vakfın iç düzenlemeleri ve yönetimsel ihtiyaçları için hukuki süreçlerin düzgün işlemesini sağlamak amacıyla çeşitli hukuki destekler sunulur.
7. Eğitim Kurumları ile Hukuki İlişkiler
– Okul ve üniversitelerle işbirlikleri: Vakıf, eğitim kurumlarıyla da işbirliği yapabilir. Bu işbirliklerinde, sözleşmelerin ve diğer hukuki düzenlemelerin doğru bir şekilde yapılması sağlanır.
– Eğitim içeriği ve yasal sorumluluklar: Eğitim süreçlerinde, özellikle yasal sorumluluklar hakkında eğitimlerin verilmesi, öğrencilerin ve katılımcıların haklarının korunması önemlidir. Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Dayanışma Vakfı’nın hukuk işleri birimi, hem vakfın iç işleyişi hem de toplumla olan ilişkilerinde hukuki süreçlerin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlamak için önemli bir rol oynar. Bu birim, derneğin tüm faaliyetlerinin yasal çerçevede yapılmasını temin eder, üyelerin haklarını korur ve toplumda hukuki bilinç oluşturma konusunda çeşitli projeler yürütür.
Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı ya da kısaca Alperen Ocakları, kimi zaman Alperenler olarak anılan gençlik yapılanmasıdır.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurucusu olduğu Büyük Birlik Partisi’ne (BBP) yakınlığı ile bilinen, amacını İ’lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem olarak yani Allah’ın adını yüceltmek için âlemin düzeni şeklinde açıklayan ve genellikle milliyetçilik ve Türk-İslam ülküsünü benimseyen bir kuruluş olarak tanımlanır.
Temel ilke olarak İslamiyet’i Allah ile kul arasında kabul etmenin bir sınır oluşturduğunu, İslamiyet’in yaşamın her alanına hükmetmesi gereken bir din olduğunu savunurlar. Seyyit Ahmet Arvasi’yi davanın önderi kabul ederler.
Vakfın, dernek statüsünde faaliyetlerini gerçekleştirdiği döneme ait tüzüğünde; sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, ülkenin geleceği olan gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak, gençlerin faydalanacağı eğitim kursları düzenlemek, gençlerin millî ve manevi hassasiyetlere sahip olmasını sağlamanın amaçlandığı yer almaktadır.
Tarihçe
1 Ekim 1992’de Muhsin Yazıcıoğlu’nun talimatıyla kuruldu. İlk ve kurucu genel başkanlığını Servet Avcı yaptı. Temmuz 1994’te Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanı Servet Avcı, genel başkanlık görevini, Emir Kuşdemir’e devretti.
Nizam-ı Âlem Ocakları Türkiye genelinde tanınır hâle geldi. Nizam-ı Âlem Ocakları‘nın İstanbul ve Ankara temsilcilikleri başta olmak üzere bazı illerdeki oluşumlarının Bosna-Hersek ile Çeçenistan’a destek gösterileri, Çeçenistan’a gıda ve giyecek yardımında bulunmaları, bu dönemde Nizam-ı Âlem hareketinin önünü açtı.
Nizam-ı Âlem Ocakları’nın ve yayın organı Alperen Dergisi’nin ününün artmasının ardından, yayınlanan yazılara ve dergiye davalar açılmaya başladı. Açılan davaların ardından, Genel Başkan Yardımcısı ve derginin yazarlarından Abdullah Çevik, 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Haziran 1995’te Nizam-ı Âlem Ocakları Genel Başkanı Emir Kuşdemir, genel başkanlık görevini Süleyman Doğan’a devretti.
Süleyman Doğan döneminde yurt çapında Çeçenistan’a destek olmak amacıyla yardım kampanyaları ve protestolar düzenlendi. Bosna’da, Filistin’de, Cezayir’de, Çeçenistan’da Müslümanların durumu görmezden gelindiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Butros-Gali’nin Türkiye’ye yapacağı ziyaret, Nizam-ı Âlem Ocakları’nın protesto gösterileriyle engellendi.
Süleyman Doğan, Aralık 1995’te genel başkanlık görevini Yavuz Ağıralioğlu’na devretti.
1996 yılı Mart ayında Nizam-ı Âlem Ocakları, ”Nizam-ı Âlem Ocakları Vakfı” olma sürecine girdi.
8 Mart 1997 tarihinde Yavuz Ağıralioğlu, genel başkanlık görevini Ege Bölge Başkanı görevinde bulunan Tuna Koç’a devretti. Tuna Koç, yeni başladığı görevinde eğitim çalışmalarına fazlaca yüklenerek, tüm teşkilatlarda bir eğitim seferberliği başlattı. Üniversiteli Öğrenciler Birliği ve Liseli Öğrenciler Birliği gibi yapısal değişiklikleri de teşkilatlar üzerinde uygulandı.
Bu dönemde Kosava’daki yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyarabilmek ve Birleşmiş Milletler’i harekete geçirebilmek amacıyla birçok faaliyet düzenlendi. 2000 yılına girerken yılbaşı gecesi Ankara Sakarya Caddesi’nde 1999 Gölcük depremi sonrası depremzedelerin sıkıntılarını yurt gündeminde diri tutabilmek ve böyle bir hüzün ortamında eğlence yapmanın Müslüman-Türk toplumunun ahlakına ters düştüğünü ifade edebilmek için yoğun katılımlı bir protesto düzenledi.
Şubat 2000’de Genel Başkan Tuna Koç görevini Yüksel Türkay’a devretti. Bu dönemde Ocağın ismi “Alperen Gençlik Ocakları” olarak değiştirildi.
12 Temmuz 2006 tarihinde göreve gelen Serkan Tüzün, genel başkanlık görevini Eyüp Gökhan Özekin’e devretti.
Özekin döneminde Yerli Düşünce isimli yeni bir yayın organı oluşturuldu ve bu dergi fikir çevrelerinde olumlu tepkiler aldı. Alperen Ocakları’na kurumsal kimlik oluşturma adına önemli faaliyetler yapan Özekin, dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte de Kosava ziyaretlerine katılarak çeşitli temaslarda bulundu. Çeçenistan’a yardım gecesi de organize eden Özekin, genel başkanlık görevini 20 Aralık 2008 tarihinde bu görevi Abdullah Gürgür’e devretti.
Kasım 2015’te göreve gelen Murat Aslan, beş yıllık genel başkanlık görevini 21 Aralık 2019 tarihinde Samet Bağcı’ya devretti. Bağcı, hâlen Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı genel başkanıdır.
İsim ve amblem
Alp eski Türkçede cesur, savaşçı ruhlu, yiğit kişilere verilen sıfattır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle beraber Alplerin “erenliğe” çağrıldığına inanılır. Allah ve Peygamber yolunda savaşanlar böylece mücahit anlamına gelen Alperenler olarak anılmaya başlar. Türklerin üç kıtaya Alperenlik ismi ile yayıldığına inanılır. Türk-İslam ülküsüne inanan Nizam-ı Âlem Ocakları, “Alperen” kelimesinin kuruluşunda da gündeme gelmesi sebebiyle 2000 yılında Alperen Ocakları adını alır. Bu değişim, hem 28 Şubat döneminde irticai faaliyetlerle suçlanmanın önüne geçmek hem de gençlere daha rahat ulaşabilmek amacıyla yapılmıştır.
Alperen Ocakları amblemi hilal ve üç tuğdan oluşur. Hilal islamiyeti, içindeki üç tuğ devlet, millet ve hâkimiyet kavramlarını temsil eder ve bu unsurlar şöyle açıklanır:
• Hilal: Küfrün karşısında imanın, haçın karşısında İslâm’ın işareti olduğuna inanılır.
• Devlet: Birliğin, beraberliğin, gücün ve otoritenin adıdır. Alperen Ocakları’nın devlet anlayışı “millet için devlet” anlayışıdır. Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” sözü Alperenlerin devlet kavramını şekillendirir.
• Millet: Devlet içerisinde yaşayan unsurların tümüne verilen isimdir. Alperen Ocakları’nın millet anlayışı; dil, din, ortak tarih şuuru, kültür bakımından farklı unsurların bir arada yaşamasını zenginlik olarak kabul eder. Farklılıklar ve millet içerisinde ayrılık gerekçesi olarak gösterilen unsurlar reddedilir.
• Hâkimiyet: Mutlak hâkimiyet sahibinin Allah olduğuna inanılır.
İdeoloji
Alperen Ocakları, İslam’ı daha önde tutmak kaydıyla Türk milliyetçiliğine bağlı kalmaktadır. Millî kimliği oluşturan ve uzun tarihî geçmişte kader birliği yaptığına inandığı topluluklar ile köken farkına bakmaksızın omuz omuza ilerlemeyi savunur. Ülkedeki problemlerin çözülmesinde ortak bilinci güçlü kılmayı ve birlikte yaşama idealini perçinleyecek millî bir kültür üretme amacını hedefler. Hiçbir kesimi ötekileştirmeden, bütün insanları ilk insan ve peygamber Âdem’in çocukları olarak görerek bu ölçü çerçevesinde Türk milletine karşı duyduğu derin sevgi, bağlılık ve sorumluluk şuurunu yerleştirmeyi amaçlar. Milliyetçilik anlayışını İslam ile bütünleşmiş, Türk-İslam medeniyeti ülküsünü esas alan ve “İ’lay-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem” diyen Alperenlik davası olarak açıklar.
Yayınları
Nizam-ı Âlem Ocakları Dergisi
1 Ekim 1992’de kurulan Nizam-ı Âlem Ocakları, Nizam-ı Âlem Ocakları Dergisi ile yayın hayatına atıldı. Dergi, maddi yetersizlik ve sıkıntılardan dolayı 8 ay süreyle dört sayı olarak çıkarılabildi. Son sayısı 1993 yılı Nisan ayında yayımlandı. 1997’de Tuna Koç’un genel başkan olarak göreve başlamasının ardından Nizam-ı Âlem Ocakları Dergisi tekrar yayın hayatına atıldı ve beraberinde Genç Alperen Dergisi ile birlikte çıkarılmaya başlandı.
Alperen Dergisi
Nizam-ı Âlem Ocakları Dergisi’nin yayın hayatına son verilmesinin ardından Nizam-ı Âlem Ocakları, 1 Aralık 1993‘te Alperen Dergisi adıyla yeniden yayın hayatına girdi ve çalışma faaliyetlerini bu derginin etrafında sürdürdü. Derginin yayın hayatına 3. sayı çıkarıldıktan sonra, Temmuz 1994’e kadar ara verilmek durumunda kalındı. Tekrar yayın hayatına başlayan dergi, yayımlanan yazılara ve dergiye açılan davalar nedeniyle maddi sıkıntıya düştü ve Ekim 1994’te yayın hayatına ara verildi. Mart 1995’te tekrar yayın hayatına başlayan Alperen Dergisi’nin açılan davalar ve cezalar sebebiyle tirajlarında düşüş yaşandı.
