DEM Parti’nin İmralı hamlesi barış süreci için bir işaret mi?

29.12.2024
A+
A-
DEM Parti’nin İmralı hamlesi barış süreci için bir işaret mi?

İmralı Adası’nda terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile dün gerçekleştirilen görüşmenin ardından DEM Parti heyeti tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdedir” ifadesine yer verildi. Açıklamada, Öcalan’ın, “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar, tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır. Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” mesajını paylaştığı belirtildi.

Öcalan ile son görüşme, 5 Nisan 2015 tarihinde yapılmıştı. 2013-2015 yılları arasında çözüm sürecinde neler yaşandığı ise merak konusu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim’de partisinin grup toplantısında terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, DEM Parti Grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini ve örgütün lağvedildiğini ilan etsin” açıklamasında bulunmuştu. Bahçeli’nin bu çağrısından 67 gün sonra, Önder ve Buldan‘dan oluşan DEM Parti heyeti İmralı’da Abdullah Öcalan ile bir araya geldi. Bu görüşmenin ardından, 2013-2015 yılları arasındaki çözüm süreci yeniden gündeme geldi.

Çözüm Sürecinin Başlangıcı

2013 – 2015 arasındaki ilk çözüm süreci, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 2012 yılının Aralık ayında İmralı’ya giderek terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle fiilen başlamıştır. Fidan’ın bu kritik ziyaretinin ardından, 3 Ocak’ta BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk’ten oluşan heyet, Öcalan’ı ziyaret etmiştir. Aradan bir hafta geçtikten sonra, 9 Ocak’ta PKK’nın kurucularından Sakine Cansız’ın da bulunduğu 3 kadın Paris’te düzenlenen bir silahlı saldırıda hayatını kaybetmiştir.

İmralı’ya yapılan ikinci ziyaret ise 23 Şubat’ta BDP’li milletvekilleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan’dan oluşan heyet tarafından gerçekleştirilmiştir. Önder ve Buldan’dan oluşan heyet, üçüncü kez 18 Mart’ta; Selahattin Demirtaş, Önder ve Buldan’dan oluşan heyet dördüncü defa 3 Nisan’da İmralı’yı ziyaret etmiştir. 2015 yılına kadar devam eden İmralı ziyaretlerine; Leyla Zana, İdris Baluken, Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık gibi isimler de katılmıştır.

Öcalan’ın Mektubu ve İlk Adımlar

18 Mart’taki ziyaretin ardından Abdullah Öcalan’ın yazdığı mektup, MİT tarafından BDP’ye iletilmiş ve 21 Mart 2013’te Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında Buldan ve Önder tarafından okunmuştur. PKK’nın sınır içinden çekilmesinin ilk adımı olan bu mektubun etkisiyle, 3 Nisan’da belirlenen Akil İnsanlar Heyeti, 4 Nisan’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk toplantısını gerçekleştirmiştir.

9 Nisan’da AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can’ın önergesi ile terör sorununa yönelik sürecin değerlendirilmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verilmiştir. CHP ve MHP, 4 Nisan’da çözüm süreci için kurulacak komisyona üye vermeyeceklerini duyurmuşlardır. Komisyonda yalnızca AK Parti ve BDP’li milletvekilleri yer almış; komisyon, 2 Aralık’ta 438 sayfalık bir rapor yayımlamıştır. Bu rapor, soruna ilişkin yaklaşımlar, terör-şiddet-çatışma çözümü ve uluslararası örnekler gibi önemli konuları içermektedir.

15 Nisan’daki İmralı ziyaretinin ardından Önder, PKK’nın 25 Nisan’da sınır dışına çekilmeye başlayacağını belirtmiş; Kandil’deki toplantıda PKK da 8 Mayıs’tan itibaren çekilmenin başlayacağını açıklamıştır. 5 Temmuz’da ise BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak ve DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kandil’e giderek PKK yönetimiyle görüşmüştür.

Protesto Süreci ve Gelişmeler

9 Eylül’de PKK, hükümetin adım atmadığını gerekçe göstererek çekilmeyi durdurduğunu açıklamıştır. 30 Eylül’de ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Demokratikleşme Paketi”ni duyurmuştur. Başbakan Erdoğan, 16 Kasım’da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ve Kürt sanatçı Şiwan Perver’i Diyarbakır’da ağırlamıştır.

Çözüm sürecine ilişkin en kapsamlı yasal düzenleme, 10 Temmuz 2014’te yapılmıştır. Kamuoyunda “çözüm süreci yasası” olarak bilinen “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Teklifi” TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. 7-8-9 Ekim 2014 tarihleri arasında IŞİD’in Kobani’deki saldırıları, yurt genelinde protesto edilmiştir. Protestolar sonucunda resmi verilere göre 35 il ve 96 ilçede yaşanan olaylarda 37 kişi hayatını kaybetmiştir.

Süreç, bu gelişmelerle sekteye uğramıştır. 19 Ekim’de Başbakan Davutoğlu, Akil İnsanlar Heyeti ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Aynı gün HDP heyeti Kandil’de örgüt yöneticileriyle bir araya gelmiştir. 25 Ekim’de PKK’nın Hakkari Yüksekova’daki saldırısında 3 asker hayatını kaybetmiştir.

Dolmabahçe Görüşmeleri ve Sürecin Sonu

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ile Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken, 28 Şubat 2015 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda bir araya gelmişlerdir. Tarihe “Dolmabahçe Mutabakatı” olarak geçen bu görüşmelerde, PKK’nın silah bırakmasına yönelik çağrı ve silah bırakmaya dair 10 maddelik öneri listesi Önder tarafından kamuoyuna sunulmuştur.

Haziran 2015’teki genel seçimlerde HDP, yüzde 13 oyla barajı geçerek 80 vekil çıkarırken, %41’de kalan AK Parti tek başına iktidar olamamıştır. Seçimlerin ardından KCK yetkilileri, Öcalan’ın silah bırakma çağrısına tepki göstererek; “PKK’nın Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakma konusu ve bunun iradesi tamamen bize aittir. Şunu herkes bilmelidir ki HDP, PKK’nın yasal partisi değildir. Dolayısıyla böyle bir çağrıyı HDP yapamayacağı gibi, mevcut İmralı koşullarında bulunan Abdullah Öcalan’ın böyle bir çağrıyı yapması mümkün değildir” açıklaması yapmıştır.

11 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çözüm sürecini anlamadılar, şu anda bu buzdolabındadır” diyerek sürecin fiili olarak sona erdiğini ifade etmiştir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.