Gündemdeki konulardan ziyade, her zamanki gibi durum analizi yapmayı uygun gördüğüm yazımda anlatılacaklar ,her açıdan görülmeyen konulardır .Ama bir an önce görülmelidir.
Ülkemizde gündem o kadar hızlı değişiyor ki, insanların konuları takip edip, detayları yakalayıp, haklı-haksız durumuna bakmaya fırsat vermeden gündem değişiyor veya değiştiriliyor. Hiç kimse de ” Ya dün biz neye tepki vermiştik ” sorusunu sormadan, dünü unutarak, yeni konuya tepeden dalış yapıyor. Eski Bir hikayedir ama, Bir zamanlar farklı siyasî görüşe sahip iki vekilin sohbetini okumuştum. Biri, ” yahu meclisten o kadar hızlı yasalar geçiyor ki, hangi konuyu tartışıyoruz, hangisini oylama sunuyoruz. Hangisine el kaldırıyoruz takip edemiyorum” diyor. Diğeri, “hakkaten bizde öyle “diyor. Sonra , ilk konuşan diğerine” peki neye bakarak el kaldırıyorsunuz? Diye sorunca, vekil, “sizin grup başkan vekilinize bakıyoruz, o el kaldırıyorsa biz el kaldırmıyoruz.O el kaldırmıyorsa biz el kaldırıyoruz. Peki, siz nasıl karar veriyorsunuz? Diye soruyor,diğer vekil de aynı stratejiyi söylüyor ” bizde sizin grup başkan vekilinize bakıyoruz, o el kaldırıyorsa biz kaldırmıyoruz , el kaldırmıyorsa biz el kaldırıyoruz” diye cevap veriyor. Şuanda da zaten güncel geçim telaşı, salgın psikolojisi, gündem vs derken zihinleri yorulan insanlar, sosyal medyada karşı fikirde olduğunu bildiği birinin hangi konuya ? Neden? Karşı olduğunu bile anlamadan direk karşı taarruza geçip, kendi siyasi görüşündeki kişilerin ağzı ile karşı tarafa ateş püskürüyor . Seneler önce okuduğum bir kitapta, ingilizler için; Bir ingiliz İki kişinin tartıştığını görse, oraya gelir ve güçlüden yana olur. Zayıf olana “Sen ne bilirsin ki? , sen bu adamdan daha mı iyi bileceksin? ” gibi sözlerle zayıf olanı yıldırıp ve ordan gönderdikten sonra , güçlü olana dönüp ” siz hangi konuda tartışıyordunuz? diye sorar, yazıyordu . Bugunde insanlar sadece savunuyor ama “Neyi ? Nıçin? ” savunduğunu kimse düşünmüyor .Benden olan ve olmayan konusu, tartışılan konudan daha çok önem arz ediyor . Şimdi “nekadar genelleme ile yazılmış bir cümle ” diyebilirsiniz.Evet, genelleme yapılmış gibi olsa da, Tartışma ve insanların ayrıştırılmasından kendilerine pay çıkaracak olanlar ,tartışmada sessiz ve istisna diyebileceğimiz kişileri eninde sonunda bir şekilde tartışmanın içine çekiyor veya itiyorlar. Herkes her konuyu iyi bilemez. Hiç kimseye her sözüne kefil olacak kadar veya sözlerinin altına imza atacak kadar “güveniliyormuş” hissi vermeye gerek yok. İnsan beşerdir, şaşar. Bu toprakların insanları hangi fikir ve fraksiyonda olursa olsun Allah korkusu, ahiret günü, hak-hukuk kaygısı olan insanlardır. Maalesef bazı yetki ve makam hırsı olan ve gruplaşmalardan kendilerine fayda sağlamak isteyenler, insanların kendilerine güven duymaları için önce insanların yada kendi seçmen tabanının dilinden sözler kullanır. Sonra o seçmenin iyi niyetleri üstüne basarak , hayatlarını bir parazit gibi sürdürmeyi ve bunu yaparken de iç dünyasında o seçmenine söylediği sözlerden çok uzak bir noktada olduğunu büyük bir ustalıkla gizler. . “Parazit ” kelimesi hakkaten tam da bu tipler için uygun bir tabirdir. Temiz, nezih ve şeffaf ortamlardan keyif almazlar. Kargaşa ortamı ve insanların hiddetlerek konuştukları, sağlıklı düşünmedikleri ortam tam da bunlar için biçilmiş kaftan bir ortamdır .
Bir de bu işi ustalıkla yapan bürokratlar var.Onlar siyasi olarak tarafını belli etmek için kendi yaptığı çalışmalardan ve “dava” dedikleri olgudan hiç bahsetmezler , çünkü anlatacak ve ortaya koyacak hiç bir fikirleri yoktur.Yani bunlar hiç kimsenin ses çıkaramayacağı kişiyi veya liderini anlatarak, onun üzerinden rol çalar.Bu kişiler aslında karşı görüşteki kişilerle hiçbir sorunu olmadığı gibi onun asıl meselesi ,aynı tarafta olduğu ve kendisi ile aynı tarz bir yaşantıya(hatta daha iyisine ) sahip olduğunu bildiği birilerinin değeri farkedilmesin diye üst makamlara asılsız iftiralar ve yüzleşip teyit edilmek istemeyecek şekilde seviyesiz yalanlarla arkadaşlarının “ayağını kaydırma” çabası en büyük ustalıklarıdır . Bu insan müsveddelerinin bu fitne çalışması üstlerine olan sevimlilik pozları ve astlarına olan sert ve 30 yıl önceki idareci anlayışıyla yönetme şekilleri ve gösterdikleri tutarsız davranışlar, nekadar ezik bir ergen – gençlik dönemleri yaşadığının bir belirtisi olabilir. Her zaman kraldan çok kralcı olmak, kendi kusurlarını örtmek için kendiliğinden ortaya çıkan psikolojik bir davranıştır.Sizler bir siyasi görüşün tarafi olabilirsiniz , bu gayet normal bir reflekstir. Ancak, “gemim yürüsün” anlayışıyla adaletsizlik yapmak,yalan ve iftiraya başvurmak, kişiliği oturmuş ve bir hesap günü olduğunu düşünen insanlar için acınacak bir durum olmasa gerek. “Amacı olmayan insanlar, amacı olan insanların aracı olur” Lütfen, birilerinin aracı olmaktan kurtulun ve elinize hangi düdük verilirse onu çalmayın.
Kendi fikriniz, kendi tavrınız olsun ki, doğrudan ayrılmayın.Birilerinin sizin iyi niyetleriniz üstüne basarak sizinle aynı ruhu taşıyan / taşımayan insanlara zulmedişine zemin olmayın .
“SONRA ATEŞ SİZE DOKUNUR” hud.113″
Selam ve dua ile..