Yemek kartı kullanan çalışanlara kötü haber
Türkiye’de yemek kartları, yeme-içme sektörünün dinamiklerini nasıl etkiliyor? Bu içerikte, sektördeki ihtiyaçlar, yemek kartlarının avantajları ve gelecekteki trendler hakkında kapsamlı bilgiler bulabilirsiniz.
Türkiye’de birçok iş yeri, çalışanlarına yan hak olarak yemek kartları sunmaktadır. Bu kartlar sayesinde vatandaşlar, anlaşmalı marketlerde alışveriş yaparak aile bütçelerini dengelemeye çalışmaktadır. 2023 yılı itibarıyla günlük yemek bedeli 121 lira olarak belirlenmişken, 2024 yılı için bu tutar 187 liraya yükseltilmiştir. Sektör temsilcileri, 2025 yılı için günlük yemek bedelinin 300 TL‘ye çıkarılmasını talep etmekte ve yemek kartlarının yalnızca yeme-içme sektöründe kullanılacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
TÜRES Genel Başkanının Açıklamaları
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, yemek bedeli istisna tutarının artırılmasının çalışanların refahını artıracağını ve sektördeki canlılığı destekleyeceğini belirtmiştir. Bingöl, yemek kartlarının kullanım alanlarının sınırlandırılması gerektiğini savunarak, özellikle nakit yemek yardımlarının diğer sektörlerde kullanılması durumunun yeme-içme sektörüne zarar verdiğini ifade etmiştir.
Yeme-İçme Sektöründeki Sorunlar
Bingöl, durumu eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştır: “Nakit olarak verilen yemek tutarlarının büyük bir kısmı yeme-içme sektörüyle ilgisi olmayan alanlarda harcanıyor. Bu durum, işletmelerin düzenli müşteri kaybına uğramasına ve fiyatların sürekli artmasına yol açtı. Bu nedenle sektörde fiyatlama davranışları bozuldu ve kayıt dışılığın artmasına neden oldu.” Bingöl, sektördeki işletmelerin düzenli gelirlerini artırmak için yemek bedeli istisnasının 2025 yılı için en az 300 TL‘ye çıkarılmasını önerdi. Ayrıca, yemek kartlarının yalnızca yeme-içme sektöründe kullanılmasını ve nakit yemek yardımlarının bu sektörün ekonomisine kazandırılmasını talep etmiştir.
İstihdam ve Sektör Büyümesi
Bingöl, bu değişikliklerin sektördeki düzeni sağlamakla kalmayıp, on binlerce yeni istihdam yaratabileceğini vurgulamıştır. “Her yeni 20 sürekli müşteri, 1 yeni çalışanın istihdam edilmesine olanak sağlıyor” diyerek sektördeki büyüme potansiyelini ifade etmiştir. Yeme-içme sektörü, emek yoğun bir sektör olarak bilinir ve yüksek maliyetler nedeniyle işletmeler sık sık fiyat artışlarına gitmek zorunda kalmaktadır. Bingöl, bu sektörün uzun vadede büyümemesinin nedeninin, yemek bedellerinin yeterli seviyeye çıkarılmaması olduğunu belirtmiştir.
Sektör Temsilcilerinin Görüşleri
Sektör temsilcileri, bu adımların işletmelerin maliyetlerini daha yönetilebilir hale getireceğini ve böylece daha fazla gencin istihdam edilmesine olanak sağlayacağını savunmaktadır. Yemek kartlarının ve nakit yemek yardımlarının düzenlenmesi, işletmelerin sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.